Varis hastalığının tedavisi için uygulanan skleroterapi tedavisi İstanbul ve diğer illerimizde sıklıkla tercih edilir. Varis hastalığı İstanbul başta olmak üzere ülkemizin her yerinde, farklı yaş gruplarındaki kadın ve erkeklerin sık karşılaştığı bir sorun olduğundan İstanbul kalp ve damar cerrahisi uzmanlarına tedavi amacıyla her geçen gün daha fazla sayıda kişi başvurmaktadır.

Varis tedavisinde kullanılan bir prosedür olan skleroterapi kapsamında cilt altındaki küçük ya da orta büyüklükteki varisler tedavi edilir. Skleroterapi işlemi sırasında özel bir madde olan sklerozan solüsyonu ince bir iğne kullanılarak doğrudan varisli damarın içerisine enjekte edilerek damarın iç duvarına hasar verilir, damarın tıkanması sağlanır. Tıkanan damar zaman içerisinde vücut tarafından emilmekte ve yok olmaktadır.

Genellikle lokal anestezi altında uygulanan skleroterapi yaklaşık 20 ila 30 dakikada tamamlanır. İşlemin ardından hastanın varisli bölgeyi birkaç gün boyunca sıkı bir bandaj ya da giysi kullanarak desteklemesi tavsiye edilir. Buna ek olarak birkaç hafta boyunca ağır egzersizlerden uzak durulmalıdır.

Minimal invaziv bir yöntem olan skleroterapi genellikle cilt altındaki küçük ya da orta büyüklükteki varislerin tedavisi için kullanılır. Bazı durumlarda hastalara birden fazla skleroterapi seansı kullanılması gerekli olabilir. İşlemden sonra uygulama bölgesinde hafif kızarıklık ya da ağrı gibi yan etkiler görülmesi söz konusu olabilir.

Skleroterapi Nedir?

Cilt altında bulunan, genişlemiş ve görünen damarların tedavisi amacıyla skleroterapi tedavisine başvurulabilir. Özel bi çözeltinin iğneyle varisin içine ya da çevresine enjekte edilmesiyle uygulanan bir tedavi prosedürüdür. Varislerin içindeki kan duvarları, çözeltinin etkisiyle tahrip olur ve vücut tarafından emilir. Böylece varislerin küçülmesi ve renginin belirsizleşmesi ya da varislerin tamamen kaybolması sağlanabilir.

Özellikle bacaklarda bulunan küçük ya da orta boyutlu varislerin tedavisi noktasında skleroterapi tedavisinden faydalanılır. Genellikle birkaç seans halinde uygulanan skleroterapi tedavisi sırasında hastanın rahat bir pozisyonda yatması ya da oturması istenir. Enjekte edilen çözelti hafif bir yanma hissi oluşturabilir. Skleroterapi tedavisinden sonraki. Birkaç gün boyunca uygulama bölgesinde morluk, kızarıklık ya da şişlik meydana gelebilir. Genellikle hafif düzeyde olan bu yan etkiler birkaç gün içinde kendiliğinden düzelir.

Minimal invaziv bir yöntem olması yani cerrahi bir kesi yapılması gerekmemesi skleroterapinin son derece sık tercih edilmesini sağlayan etkenlerden biridir. Bununla birlikte bazı durumlarda daha büyük varislerin tedavi edilmesi için cerrahi prosedüre başvurulması gerekebilir. Skleroterapi tedavisi uygulanmadan önce hastanın tıbbi geçmişini öğrenmek ve mevcut sağlık durumunu en iyi şekilde değerlendirmek gerekir. Buna uygun bir tedavi planı belirlenmesi ve uygulanması sayesinde etkili sonuçlar alınması mümkündür.

Skleroterapi Tedavisi Nasıl Yapılır?

Skleroterapi tedavisi genellikle lokal anestezi altında yapılır. Hastanın işlem sırasında rahat ve sakin olmasını sağlamak için konforlu bir pozisyonda oturması ya da yatması sağlanır. Tedaviden önce doktor tedavi edilecek varisli bölgenin durumunu ve özelliklerini detaylı bir şekilde değerlendirir. Skleroterapi işleminde kullanılacak olan sklerozan solüsyonu özel bir karışımdır. Damarların duvarlarını tahrip eder ve damarın kapanıp emilmesini sağlar. Doktor doğru oranda sklerozan solüsyonu hazırladıktan sonra ince bir iğne yardımıyla doğrudan varisli damarın içine enjekte eder. İşlem sırasında iğne cilt altına yerleştirilerek sklerozan solüsyonunun damar içine enjekte edilmesi nazikçe gerçekleştirilir. İğne birkaç milimetre mesafeden damarın çevresinden dolaşır ve daha çok bölgeyi etkiler.

Enjeksiyondan sonra hasta, varisli bölgeyi sıkı bir bandaj ya da sıkı bir giysiyle sararak desteklemelidir. Bu tedavinin ardından oluşabilecek şişmeyi ve morarmayı azaltabilir. Tedaviden sonra hastanın iyileşmesi doktor tarafından izlenir. Bazı durumlarda ise hastaya daha fazla tedavi uygulanması gerekliliği doğabilir.

Skleroterapi Sonrası Nelere Dikkat Etmeli?

Skleroterapi tedavisinden sonra elde edilecek faydanın maksimize edilmesi için hastaların dikkat etmesi gereken bazı noktalar vardır. Skleroterapi tedavisinden sonra bacaklardaki basıncın azaltılması amacıyla özel bir bandaj ya da çorap kullanımı gerekliliği doğar. Böylece skleroterapi tedavisinin başarısı artmakta ve uygulama bölgesindeki şişlik azalmaktadır.

Hastalara, skleroterapi tedavisinden sonra hafif aktiviteler yapması önerilir. Bu süreçte uzun süre hareketsiz kalmak, hastanın bacaklarındaki kan dolaşımını olumsuz yönde etkileyebilir. Hafif egzersiz, düzenli hareket ve yürüyüş hastanın bacaklarındaki kan dolaşımının artmasına yardımcı olur. Skleroterapi işleminden sonra doktorun önerdiği ağrı kesici ve antiinflamatuar ilaçları kullanmak uygulama bölgesindeki şişliklerin ve ağrının azalmasına yardımcı olur.

Skleroterapi tedavisi uygulandıktan sonra tedavi bölgesi doğrudan güneş ışığına ve sıcak suya maruz bırakılmamalıdır. Aksi takdirde bölgedeki kızarıklık ve şişlik artacaktır. Skleroterapi işleminden sonra yüksek topuklu ayakkabı giyilmemesi önemlidir. Yüksek topuklu ayakkabı giyilmesi bacaklardaki basıncın artmasına ve skleroterapi tedavisinin başarısının azalmasına neden olabilir.

Hastalar skleroterapi tedavisinden sonra doktorun önermiş olduğu takip kontrolleri ihmal edilmemelidir. Bu sayede tedavinin etkinliğini ve gerekli durumlarda ek tedavi ihtiyacı olup olmadığını değerlendirmek mümkündür. Skleroterapi fiyatları tedavi edilecek bölgenin büyüklüğüne, tedavi için ihtiyaç duyulan seans sayısına, doktorun uzmanlığına ve benzer etkenlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir.