Bu hikâye, döneminin ilerisinde yaşayan ve Türk sanat ve edebiyat tarihine önemli katkılar sağlayan Şakir Paşa ailesinin karmaşık ve sırlarla dolu hayatını konu alıyor. 1912’de başlayan hikâye, ünlü Halikarnas Balıkçısı olarak tanınan Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın İtalyan eşiyle birlikte Büyükada’daki aile evine dönüşüyle başlar. Bu dönüş, yalnızca aile üyelerinin hayatlarını değil, aynı zamanda dönemin kültürel ve sanatsal atmosferini de derinden etkiler.

Şakir Paşa ailesinin üyeleri, sanat ve edebiyat alanlarında büyük başarılara imza atar. Modern Türk resminin öncüsü prenses Fahrelnissa Zeid, ilk Türk gravür sanatçısı Aliye Berger ve ilk Türk seramik sanatçısı Füreya Koral, bu aileden çıkarak Türkiye’nin sanat tarihinde iz bırakır. Ailenin, sanat ve entrikalarla dolu bu etkileyici hikâyesi, izleyiciyi hem tarihi bir yolculuğa hem de aile içindeki karmaşık ilişkilere tanık olmaya davet ediyor.