Mahmut Timuçin Esen, 14 Ağustos 1973 tarihinde Adana’da dünyaya gelmiş, Türk sinema, dizi ve tiyatro sahnesinin önemli isimlerinden biridir. Niğde kökenli bir aileden gelen Esen, hukukçu bir anne-babanın ilk çocuğu olarak büyümüştür. Annesi Nihal ve babası Üstün Esen avukattır. Çocukluk yıllarını Keban Barajı lojmanlarında geçiren Esen, eğitimine TED Ankara Koleji‘nde devam etmiştir.
Sanata olan ilgisini genç yaşlarda keşfeden Esen, Ankara Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümünde iki yıl eğitim aldıktan sonra, eğitimini İstanbul Mimar Sinan Üniversitesi Tiyatro Bölümü‘nde tamamlamıştır. Daha sonra yeteneklerini uluslararası düzeyde geliştirmek amacıyla İtalya ve ABD‘de tiyatro eğitimi almıştır. Los Angeles’taki California Institute of the Arts’ta sinema ve yönetmenlik üzerine 7 yıllık bir master programını bitiren Esen, burada Larry Moss gibi ünlü oyuncu koçlarından da dersler alarak oyunculuk yeteneklerini pekiştirmiştir.
Adem, hayatın zorluklarına rağmen iyimser kalmaya çalışan, ilk bakışta sıradan ve sessiz bir adam gibi görünse de aslında derin bir iç dünyası olan biridir. Dışarıdan bakıldığında sakin, dikkat çekmeyen bir karakter olarak görülür, ancak olaylara ve insanlara karşı ince bir algısı vardır. Zeki ve yetenekli insanların sahip olduğu derin bir farkındalık taşısa da, modern dünyanın kibir ve ego dolu kurallarına uymadığı için bu özellikleri onu görünmez kılar. Hayata tutunmaya çalışsa da başarılı olamayan Adem, sadece “bakarak” yetinmeyen, “gören” ve anlayan biridir. Fakat bu yetilerini dışa vurma konusunda saf ve biraz çocuksudur.
Adem, vicdanlı, iyiliksever ve umut dolu bir kişiliğe sahiptir. Karısına, çocuklarına ve çevresindeki insanlara karşı derin bir sevgi ve sabır gösterir. Ancak hayatın sert koşulları, parasızlık ve kendine olan güvensizliği, zekâsını tam anlamıyla kullanamamasına ve kendi potansiyelini bastırmasına neden olmuştur. Onun dürüstlüğü, erdemi ve saf doğası, modern dünyada sıkıcı ve ilgi çekici bulunmayan bir kişilik haline gelmiştir. Fazla masum ve erdemli olması, bu dünyada öne çıkmasını engelleyen en büyük talihsizliğidir.
Türkiye’ye döndükten sonra, Esen’in kariyerindeki büyük çıkışı, Erler Film yapımı olan Gurbet Kadını dizisinde başrolü üstlendiği “Hakkı Ağa” rolüyle gerçekleşti. Bu karakterle geniş bir izleyici kitlesinin sevgisini kazanan oyuncu, dikkatleri üzerine çekti. Ardından sinema dünyasında da kendini kanıtlayan Esen, Meltem Cumbul ve Şener Şen ile birlikte rol aldığı Gönül Yarası filminde, aşkı için her şeyi göze alabilecek cesur bir adam olan “Halil” karakterini canlandırdı. Bu unutulmaz performans, ona 42. Antalya Altın Portakal Film Festivali ve SİYAD‘da En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü getirdi. Esen’in bu performansı, onu Türk sinemasının kalıcı isimlerinden biri haline getirdi.
