Ramazan ayının gelişiyle birlikte Gedelli’ye manevî bir huzur gelir. Süleyman, köy yaşantısına daha çok adapte olmaya başlar ve Kaya ailesiyle bağlarını kuvvetlendirir. Ağıla yaptığı ziyaret sırasında amcaoğullarının birbirinden ilginç ve eğlenceli icatlarını görünce önce şaşkınlık yaşar. Ancak zamanla onların bu yaratıcı zekâlarına hayran kalır ve hatta kendisi de bazı önerilerde bulunarak icatlara katkı sağlamaya başlar.

Bu sırada Selma’nın, Güneş’i amcaoğullarına emanet etmesiyle işler biraz karışır. Ramazan, Güneş’i başka bir bebekle karıştırır. Köyde kısa süreli bir panik havası oluşur. Ancak amcaoğullarının seferberliği sayesinde olay tatlıya bağlanır. Güneş sağ salim bulunur ve herkes derin bir nefes alır.

Veysel’in sınava hazırlık süreci ise tam bir komedi ve azim hikâyesine dönüşür. Amcaoğulları, kendilerine özgü yöntemlerle Veysel’e ders çalıştırmaya çalışır. Kimi zaman köydeki nesneleri öğretici materyal olarak kullanırlar, kimi zaman da icatlarını eğitime entegre ederler. Veysel, bu sıra dışı çalışma stiliyle hem çok eğlenir hem de bilgileri akılda kalıcı şekilde öğrenir.

Tüm bu gelişmeler, Kaya ailesinin dayanışmasını ve köy yaşamının sıcaklığını bir kez daha gözler önüne serer.