Mehmed Fetihler Sultanı 20. Bölüm Fragmanı
Mehmed Guistinianni’nin şehre girmesinden dolayı sorumluluk tamamen Baltaoğlu Süleyman Paşa’ya yüklenir. Sultan Mehmed, başarısızlıktan ötürü Baltaoğlu’na ağır bir ceza vermeyi düşünür; hatta ibret olması için onun kellesinin vurulması gündeme gelir. Bu karar, donanmanın başındaki Baltaoğlu’nun kaderini belirleyecektir. Ancak Çandarlı Halil Paşa, bu duruma kayıtsız kalmayarak Mehmed’in bu sert kararını yeniden gözden geçirmesini sağlamaya çalışır. Mehmed’in bu kararından vazgeçip vazgeçmeyeceği ise belirsizdir.
Haremde ise Şehzade Beyazıd, babası Sultan Mehmed’in Şehzade Mustafa’ya gösterdiği yoğun ilgiden ötürü rahatsızlığını sürdürmektedir. Beyazıd’ın içten içe büyüyen huzursuzluğu, taht mücadelesinde bir kıvılcım niteliği taşıyabilir.
Diğer yanda, Mora’da Demetrios’un izini süren Baliler, hedeflerine ulaşmak için büyük çaba sarf etmektedir. Ancak yolculukları sırasında karşılarına çıkan engeller, onları ciddi bir sınavdan geçirecektir. Mora’nın dağlık arazisinde pusuya yatmış düşman kuvvetleri, Balileri bekleyen ilk büyük zorluklardan biridir. Demetrios ve eşi Teodore, Osmanlı ilerleyişini durdurmak adına gizli bir strateji geliştirmekte, bu sırada kendi çıkarlarını koruyacak planlar yapmaktadır.
Konstantiniyye’de ise Giustinianni ve askerlerinin şehre varışı halk tarafından endişe ve belirsizlikle karşılanır. Bir yandan Bizans halkı bu kuvvetlerin Osmanlı kuşatmasına karşı kalkan olacağını umarken, diğer yandan yaklaşan savaşın getirdiği korku ve kararsızlık hâkimdir.
Kuşatma öncesinde, Osmanlı ve Bizans tarafında taktiksel hamleler hız kazanmaktadır. Sultan Mehmed, surlar ve kritik kapılar üzerindeki stratejik noktaları ele geçirmeye yönelik dikkatli planlar yaparken, Zağanos Paşa, İshak Paşa ve diğer Kubbealtı vezirleri bu planlara kendi önerilerini sunar. Ancak içlerinde, Mehmed’in bu cesur taktiklerine şüpheyle bakanlar da vardır. Bu arada, Konstantinos, Notaras ve Giustinianni, şehri savunmak için kendi stratejilerini oluşturur. Bizans savunması, dar geçitler ve kuleler üzerine yoğunlaşırken, Osmanlı ordusunun saldırıları nasıl karşılayacakları merak konusudur.
Her iki taraf da zafere giden yolda kararlı ve acımasız adımlar atmak zorundadır; taktik savaşları yaklaşan büyük kuşatmanın habercisi olacaktır.